Öncelikle belirtmeliyim: Bu makale salt bir anlama çabasıdır; bilimsel bir değeri olabilir de olmayabilir de. Amacım, içinde bulunduğumuz krizi analitik psikoloji çerçevesinde anlamaya çalışmak ve eğer yapabilirsem, çıkış yolları aramak. Elbette bu konular tekrar tekrar evirilip çevrilebilir, bambaşka açılardan yeniden ve yeniden konuşulabilir. Umarım mistisize etme çabası olarak görülmez ve bir nebze de olsa okuyana … Okumaya devam et Depremin Yarattığı Krizin Işığında Toplumun ve Bireyin Psikolojik Katmanları
ÖZGÜN MAKALELER
“İyi Adam” Olmak ya da Olmamak
Erkekte anne ya da baba yarası, yani ebeveyn kompleksi, erkeğin Anima kompleksine itinayla katkıda bulunur. Erkek, mutlu bir ailede büyümüş dahi olsa, olumlu anne-baba kompleksinin de ego üzerinde olumsuz etkiler yaratabildiğini biliyoruz: Destekleyici anne (ya da anne figürü), ileride erkeğin kendini sürekli destekleyen kadınlara yönelmesine ve onları anne yerine koymasına, dolayısıyla da erkeğin sürekli terk … Okumaya devam et “İyi Adam” Olmak ya da Olmamak
Projeksiyon-İntrojeksiyon: Kötü mü İyi mi?
Projeksiyon, nam-ı diğer dışa yansıtma.İntrojeksiyon, nam-ı diğer içe yansıtma veya özdeşleşme. Öncelikle her ikisine de birer doğal fenomen, yani psişik birer olgu olarak bakmak, görüşümüzü biraz daha genişletmemize yardımcı olacaktır. Projeksiyon da introjeksiyon da bireyin gelişimi için önemli ve gereklidir. Örneğin, psişenin bildiğimiz en önemli içeriklerinden ikisi olan baba ve anne arketiplerinin (diğer bir deyişle … Okumaya devam et Projeksiyon-İntrojeksiyon: Kötü mü İyi mi?
Âdet Görmenin Kutsal Yönü
"Kutsal mekanlar karanlık yerlerdir... Kutsal bilgelik su gibi berrak ve ince değil, kan gibi kalın ve karanlıktır." – C. S. Lewis, Till We Have Faces Âdet görmek, tarih boyunca hem günah ve şeytani hem de arındırıcı ve kutsal görülmüştür. Bu çatışmayı gözlemlemek benim için her zaman ilginç olmuştur ve dürüst olmak gerekirse, şeytani olarak alınmasının … Okumaya devam et Âdet Görmenin Kutsal Yönü
Sezgi Fonksiyonu Patolojisi Olarak Hipokondriya*
HİPOKONDRİYA: "GERÇEK" YAŞAM İÇİN İÇSEL BİR ÇAĞRI MI? Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu veya Sağlık Anksiyetesi olarak da bilinen Hipokondriyazis (Hipokondri), DSM-IV tarafından somatoform bozukluk olarak tanımlandı ve daha sonra somatik semptom bozukluğu ve hastalık anksiyetesi bozukluğu tanılarıyla değiştirildi. DSM-IV, hipokondriyazisi aşağıdaki kriterlere göre tanımlar[1]: A. Kişinin bedensel semptomları yanlış yorumlamasına dayanan ciddi bir hastalığa sahip olma … Okumaya devam et Sezgi Fonksiyonu Patolojisi Olarak Hipokondriya*
“Aşağılardan Biri”
En sevdiğimi aşağılamak istiyorum. Başını alıp bok dolu bir çukura sokmak istiyorum. Acizliğiyle, sahteliğiyle, beceriksizliğiyle alay etmek istiyorum. Başarısızlığını, iş bilmezliğini yüzüne çarpmak istiyorum. Ulu orta değil, gözlerinin içine baka baka kendisine rezil etmek istiyorum onu. Başını öne eğsin, zavallılığını ve hiçliğini anlasın istiyorum. Onu yapayalnız, çırılçıplak ve çaresiz bırakmak istiyorum. Dün akşam Liber Novus’ta … Okumaya devam et “Aşağılardan Biri”
Sembol ve Mit Olarak “Corona” (Covid)
Geçen yıl Nisan ayında C. G. Jung Institut’a bir sembol ödevi yazmak için hazırlanıyordum[1] ve bu, Corona virüsünün pandemik bir durum olmaya başlamasından hemen sonraydı. Kısa bir süre sonra, bu dünyadaki çoğu canlı gibi, korku, şok ve kafa karışıklığı dalgaları arasında buldum kendimi. Tüm süreç çok önemli bir tarihsel olay gibi görünüyordu ve makaleyi Corona virüsü … Okumaya devam et Sembol ve Mit Olarak “Corona” (Covid)
Sırlar Dünyasında Bir Aşçı: Simyacı
Sabun köpüğü tadında ama aslında en derinlikli konulara dokunan, çoğunlukla gözden kaçan ama hayatın en temel sırlarını barındıran hikayeleri seviyorum. “Ayağa düşen” her şeyde gözden kaçan çok büyük hayati değerler olduğu gibi, göze ilişmemiş veya “klişe” ilan edilen pek çok masal ve hikâyede de hazmı zor ama hatırlanması önemli pek çok fısıltı mevcut. La Cocinera … Okumaya devam et Sırlar Dünyasında Bir Aşçı: Simyacı
“Barışın Anahtarı Toprağa Yakındır”
Bu makale 23 Eylül 2011 yılında Yeşil Gazete'de yayınlanmıştı. O yıllarda permakültür tasarımcısı olarak çalışıyor, doğal yaşam felsefesini farklı açılardan araştırıyordum. Aradan on sene geçti. Permakültür ve doğal tarım anlayışını bırakmadığım gibi, hayatıma yeni katılan alanlarla onları harmanlamaya çalıştım. Geçen günlerde Fukuoka'nın yazdığı satırları yeniden okurken son senelerde haşır neşir olduğum analitik psikoloji ile aynı … Okumaya devam et “Barışın Anahtarı Toprağa Yakındır”
İklim Krizinin Ortasında İnsan ve Doğa
Yeryüzünde ne oluyor? İnsan kaynaklı bir felaket mi, politik bir kriz mi yoksa doğal psişik bir tepki mi? Belki de hepsi. C. G. Jung, günümüz insanının (özellikle 19. yüzyıl ile birlikte endüstri ve tüketimi hedef alan yaşam tarzını benimseyen insanın) doğa ve psişe ile ilişkisini her fırsatta eleştirmiş, doğuracağı sonuçları psikolojik olarak defalarca ortaya koymuş … Okumaya devam et İklim Krizinin Ortasında İnsan ve Doğa