Jung ve Modern İnsan

Ayrıntı Akademi’de başlattığımız ‘Jung Psikoloji Sohbetleri’ kapsamında dün akşam modern insanı konuştuk. Sohbet öyle bir hal aldı ki, öncesinde hazırladığım sayfalarca notu bir kenara bıraktım, katılımcıların ufuk açıcı ve ezber bozucu sorularıyla dans ederek yeni dünyalar keşfetmenin tadını çıkardım. Elbette ki alınan o notların derlenip bir şekilde paylaşılması gerekiyordu, zira neredeyse dört saat süren sohbet … Okumaya devam et Jung ve Modern İnsan

“Kolektif Bilinçdışının Arketipleri” *

(par. 82) “Sembollerin (“dönüşüm sembolleri”) varlığı, doğal olarak, vakadan vakaya çok büyük değişim gösterir. Her şey imge formunda, yani sembolik olarak, deneyimlense dahi bu, kesinlikle hayali tehlikeler konusu değil, tüm yaşama yayılan kaderin bağlı olduğu gerçek riskler konusudur. Asıl tehlike, arketiplerin büyüleyici etkisine kapılmaktır ve bu en çok da arketipsel imgeler bilince çıkarılmadığında olasıdır. Eğer … Okumaya devam et “Kolektif Bilinçdışının Arketipleri” *

Baba Kompleksi

“Şeklen, kompleksler, yıllar içinde, "anne" ve "baba" gibi belirli arketiplerin etrafında biriken "duygu tonlu fikirler"dir. Kompleksler konstale olduklarında onlara kaçınılmaz olarak etkilenme eşlik eder. Her zaman nispeten özerktirler. Kompleksler, iradenin ereklerine müdahale eder ve bilinçli performansı bozarlar; çağrışımların akışı esnasında hafıza bozuklukları ve tıkanıklıklar üretirler; kendi yasalarına göre ortaya çıkar ve kaybolurlar; bilince geçici olarak … Okumaya devam et Baba Kompleksi

Toni Wolff: Dişil Prensibin Yapısal Formları*

Bir Skeç (1) Modern kadının kendini bilmesi ve kendini fark etmesi için sadece tutumunu (içe dönük ya da dışa dönük) ve psikolojik fonksiyonunu (düşünme, hissetme, duyumsama ve sezme) (2) değil, aynı zamanda kişiliğine hangi yapısal formun uyduğunu da anlaması önemlidir (3). Bu yapısal formun illa ki dışsal yaşamla kesişmesi gerekmez ya da bu form, insanla … Okumaya devam et Toni Wolff: Dişil Prensibin Yapısal Formları*

Arketiplere Dair

"KOLEKTİF BİLİNÇDIŞININ ARKETİPLERİ"* (par. 82) “Sembollerin (“dönüşüm sembolleri”) varlığı, doğal olarak, vakadan vakaya çok büyük değişim gösterir. Her şey imge formunda, yani sembolik olarak, deneyimlense dahi bu, kesinlikle hayali tehlikeler konusu değil, tüm yaşama yayılan kaderin bağlı olduğu gerçek riskler söz konusudur. Asıl tehlike, arketiplerin büyüleyici etkisine kapılmaktır ve bu en çok da arketipsel imgeler … Okumaya devam et Arketiplere Dair

Animus’u Tanımak

“Animus”[1], 20. yüzyılın önde gelen psişe bilimcilerinden Carl Gustav Jung tarafından, kadın psişesinin bilinçdışında bulunan eril tine verdiği isimdi. Jung, varoluşun zıtlıkların birliğinden oluştuğu görüşünü benimsemekle kalmamış, bu görüşü de kendi psikolojik yaklaşımının temeli yapmıştı. Jung, “Bilinci en üst derecede etkileyen şey, erkekte lunar anima, kadında solar animustur,” demişti. Bu, erkek ve kadının bilinçdışı dinamiklerinin … Okumaya devam et Animus’u Tanımak

Anima ve Animus Üzerine…

Anima karşısında kadının bilinçli kalması gerçek anlamda çok zordur. Anima, öyle bir duygu yoğunluğuyla erkeğin bilinçdışından bilincine taşar ki, bu taşma sonucunda erkeğin bilinci (logos) tamamıyla felç olur ve erkek, animanın ona anlattığı hikayeye (ya da yaşattığı duygulara) inanmaktan başka bir şey yapamaz. Kadının böyle bir anima karşısında hiç bir gücünün olmadığını üzülerek söylemeliyim. Kadının … Okumaya devam et Anima ve Animus Üzerine…

Beklentiler ve Gerçekler: Wotan Krallığı’na Hoşgeldiniz

“İyi” ve “şefkatli” olmamız, en çok da “önce kendimizi sevmemiz” bekleniyor mütemadiyen. Zira kendini sevemeyen, başkalarını da sevemez, öyle değil mi? “Saygılı, ölçülü, düşünceli” davranışlar takdir edilirken “öfke ve kızgınlık” ise en çok yargılanan ifadeler. Hatta öfkesini ifade eden kişilerin topluluklar ve toplumlarca rahatlıkla kara koyun ilan edildiği bir zamanda ilerliyoruz. Fakat gerçekler ve derinlerdeki hikâyeler … Okumaya devam et Beklentiler ve Gerçekler: Wotan Krallığı’na Hoşgeldiniz

Anima/Animus’u Keşfetmek

C. G. Jung’a göre erkeğin ve kadının kolektif bilinçdışı arketipleri olan anima (erkekte) ve animus (kadında) bireyin anne ve baba kompleksleriyle doğrudan bağlantılı ve özellikle de ilişkilere bakışını ve ilişki yapılarını belirliyor.  Hayatımızın bütününe hâkim olan ve hayata dair tüm seçimlerimizi yöneten bu iki “derin gölge”yi fark etmediğimizde ya da sırtımızı döndüğümüzde yıllar içerisinde güçlenerek … Okumaya devam et Anima/Animus’u Keşfetmek