Bokun İçerisinde Altın Aramak

İçimde hem büyük bir sessizlik hem de büyük bir gürültü var. Bu sessizlik ve gürültünün aynı anda patlak vermesini sağlayan dış olaylar aşikâr: Dünya ekolojisinin değişimi ve insan yerleşimlerini tehdit eden doğal olaylar karşısında insanın tutumu ve tepkisi. Psikolojik, yani bilimsel açıklamalar ve neden-sonuç ilişkisi kurma fikri çok albenili geliyor ve rasyonellik sevdamızı da oldukça … Okumaya devam et Bokun İçerisinde Altın Aramak

Arketipler: Sahiplik Meseli

Arketip… ne afili bir kelime. İnsanın aklına hemen Eski Yunan, Mezopotamya ya da Kuzey tanrı ve tanrıçaları geliyor fakat belki de gerçekten neyi konuştuğumuzun farkına değiliz: Baykuşuyla zeki Athena, mucitlerin en yakın dostu Hermes, tanrısal sarhoşluğun (kim bilir, belki de Hayyam’ı köşeye sıkıştırmış olan) mimarı Dyonisos tahtlarında oturmuş kahkahalarla bizi seyretmekte. Fakat öyle görünüyor ki, … Okumaya devam et Arketipler: Sahiplik Meseli

Jung ve Modern İnsan

Ayrıntı Akademi’de başlattığımız ‘Jung Psikoloji Sohbetleri’ kapsamında dün akşam modern insanı konuştuk. Sohbet öyle bir hal aldı ki, öncesinde hazırladığım sayfalarca notu bir kenara bıraktım, katılımcıların ufuk açıcı ve ezber bozucu sorularıyla dans ederek yeni dünyalar keşfetmenin tadını çıkardım. Elbette ki alınan o notların derlenip bir şekilde paylaşılması gerekiyordu, zira neredeyse dört saat süren sohbet … Okumaya devam et Jung ve Modern İnsan

‘Yol’un Peşinde

“Dans eden bir yıldız doğurmak için içinde kaos olmalı.” F. Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt Dünyanın, tabiri caizse, altının üstüne gelmiş olduğunu ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını fark etmeye başladığımızdan bu yana tam bir sene oldu. Bu bir sene tamamlanmaya yüz tutarken etrafımda fiziksel bedeninde yıkım ve kıyım yaşamamış insan kalmamıştı. Gün geçmedi ki … Okumaya devam et ‘Yol’un Peşinde

Karanlığın Cazibesi

Karanlığımızı keşfetmek ne zaman bu kadar popüler oldu? Kendi geçmişimizi, travmalarımızı bulup, karanlıktan ışığa çıkarmak ve onları iyileştirmek ne zaman bu kadar ilgimizi çeker oldu? Hayat bizi doğumumuzdan son nefesimize kadar "kendiliğinden" büyütür ve aslında bireyleştirirken ne oldu da "bilinçlenmek" böylesine büyüleyici bir kavram olmaya başladı? Bu sorulara net birer yanıtım yok. Açıkçası bunları birer … Okumaya devam et Karanlığın Cazibesi

Kompleksler Hayatımızı Nasıl Etkiler?

Aslında, siz kendi psişenizin yapısını anlayana dek, hayat sizin “başınıza gelir”. Kompleksler -yani bilincinde olmadığınız psişik dinamikleriniz- sizi ve etrafınızdakileri tüketir ve olumsuz şekilde etkiler ya da sizi ve etrafınızdakileri geliştirir ve olumlu şekilde etkilerler. Siz, kendi psişenizin dinamiklerini anlayana dek bu böyle devam eder: Hayatınızın tüm başarı ve hezeyanlarının size ait olduğunu düşünürsünüz ama … Okumaya devam et Kompleksler Hayatımızı Nasıl Etkiler?

Jung ve Din

Analitik Psikoloji Okulu’nun kurucusu Carl Gustav Jung’un din ve inancı ele alışı, din adamları başta olmak üzere çağdaşı pek çok bilim insanı ve araştırmacının, daha sonra da okuyucularının ve psikoloji öğrencilerinin akıllarını oldukça karıştırmıştır. Pek çok kesim tarafından anlaşılamamış ya da farklı algılanmış, sonuç olarak çoğu kişi tarafından “dini bayağılaştırdığı” ya da “bilime dini karıştırdığı” … Okumaya devam et Jung ve Din

Instagram: Yanılgılar Dünyası mı Yoksa Gerçeğin Ta Kendisi Mi?

Sosyal medyanın bir mecrasından (Facebook) seneler önce ayrılmıştım. İş ve bağlantı ihtiyaçlarıyla Instagram dünyasına adım attıktan sonra ise geçtiğimiz yılın getirdiği ruh ve zihin hallerinin hayat süzgecinden geçmesiyle birlikte Instagram hesabını kapatmaya karar vermiştim. 2020, bağlı olduğum son sanal medya alanının da kapanmasıyla sona ermişti. Fakat hesabımı kapatmadan birkaç gün önce küçük bir anket yapmış, … Okumaya devam et Instagram: Yanılgılar Dünyası mı Yoksa Gerçeğin Ta Kendisi Mi?

Rüya Paradoksu

“Bilinçdışı durumun sembolik biçimde sunulan spontane bir portresi”[1]... entelektüel olarak anlamak bir şey, tüm varlığınla kavramak bambaşka bir şey gibi görünen bu ifadede söz konusu olan “portre”, beynin düşünsel ve eleştirel alanı olarak bilinen frontal bölümü dışında beynin tamamının aktif şekilde seyrettiği uyku sürecine ait doğal bir fenomen olarak bilinen, rüya dediğimiz şeyden başkası değil … Okumaya devam et Rüya Paradoksu

“Olumlama” Sorunu

Kişisel gelişim adı altında olumlamalara yönelmeyi sorunlu bulduğumu her fırsatta dile getiriyorum. Olumlama, olumsuz olandan kaçma niteliği taşıyabilir. “Olumsuz düşünme!” dediğimizde: Ego’nun “olumlu” kabul ettiği bir kavramı/olayı/kişiyi yaratmaya çabalarız. Fakat önemli bir detayı es geçeriz: Ego aslında her zaman bizim için en iyi olanı bilemeyebilir. İnsan, bütün bir varlıktır ve bu bütünlük, psikolojide “psişe” ya da … Okumaya devam et “Olumlama” Sorunu