Jung’un Analitik Psikolojisi

“Bireyleşme terapi değildir. Bir kedi, kedi olduğunda bu terapi midir? Doğal bir süreçtir. Bireyleşme doğal bir süreçtir. O, ağacın ağaç olmasına neden olan şeydir; eğer bu sürece müdahale edilirse, işte o zaman ağaç hastalanır ve bir ağaç olarak işlevini yerine getiremez. Fakat kendi haline bırakılırsa bir ağaç olur. Bireyleşme budur.” - Carl Jung, C.G. Jung … Okumaya devam et Jung’un Analitik Psikolojisi

HYPOCONDRIASIS AS PATHOLOGY OF THE INTUITIVE*

HYPOCHONDRIASIS: AN INNER CALL FOR “REAL” LIFE? Hypochondriasis (Hypochondria), also known as Illness Anxiety Disorder, or Health Anxiety, was defined by DSM-IV as a somatoform disorder and was replaced with the diagnoses of somatic symptom disorder and illness anxiety disorder. The DSM-IV defines hypochondriasis according to the following criteria[1]: A. Preoccupation with fears of having, or the idea that one has, … Okumaya devam et HYPOCONDRIASIS AS PATHOLOGY OF THE INTUITIVE*

Karanlığın Cazibesi

Karanlığımızı keşfetmek ne zaman bu kadar popüler oldu? Kendi geçmişimizi, travmalarımızı bulup, karanlıktan ışığa çıkarmak ve onları iyileştirmek ne zaman bu kadar ilgimizi çeker oldu? Hayat bizi doğumumuzdan son nefesimize kadar "kendiliğinden" büyütür ve aslında bireyleştirirken ne oldu da "bilinçlenmek" böylesine büyüleyici bir kavram olmaya başladı? Bu sorulara net birer yanıtım yok. Açıkçası bunları birer … Okumaya devam et Karanlığın Cazibesi

“Kolektif Bilinçdışının Arketipleri” *

(par. 82) “Sembollerin (“dönüşüm sembolleri”) varlığı, doğal olarak, vakadan vakaya çok büyük değişim gösterir. Her şey imge formunda, yani sembolik olarak, deneyimlense dahi bu, kesinlikle hayali tehlikeler konusu değil, tüm yaşama yayılan kaderin bağlı olduğu gerçek riskler konusudur. Asıl tehlike, arketiplerin büyüleyici etkisine kapılmaktır ve bu en çok da arketipsel imgeler bilince çıkarılmadığında olasıdır. Eğer … Okumaya devam et “Kolektif Bilinçdışının Arketipleri” *