Öncelikle belirtmeliyim: Bu makale salt bir anlama çabasıdır; bilimsel bir değeri olabilir de olmayabilir de. Amacım, içinde bulunduğumuz krizi analitik psikoloji çerçevesinde anlamaya çalışmak ve eğer yapabilirsem, çıkış yolları aramak. Elbette bu konular tekrar tekrar evirilip çevrilebilir, bambaşka açılardan yeniden ve yeniden konuşulabilir. Umarım mistisize etme çabası olarak görülmez ve bir nebze de olsa okuyana … Okumaya devam et Depremin Yarattığı Krizin Işığında Toplumun ve Bireyin Psikolojik Katmanları
bilinçdışı
“Analitik Deneyim”
(Daryl Sharp’ın “Unplugged Jungian Psychology”sinden bir alıntı) Jung'un çalışmalarının kapsamını takdir edebilir ve yazdığı her şeyi okuyabilirsiniz, fakat analitik psikolojinin sunduğu gerçek fırsat ancak analize girdiğinizde ortaya çıkar. Jung'un potansiyel iyileştirici mesajı, işte ancak o zaman sadece ilginç bir fikir olmaktan çıkar ve deneyimsel bir gerçeklik haline gelir. Analiz herkes için uygun bir disiplin değildir, … Okumaya devam et “Analitik Deneyim”
Psikoterapi ve Jung
Jung’un psikoterapiye bakış açısına dair bir kaç not: Psikoterapi, insan hayatındaki zor geçişleri mümkün kılan bir yöntemdi ve bu yanıyla “dini” bir özelliğe sahipti.“Teşhis oldukça önemsiz bir meseledir.” “Spesifik bir tahmin nadiren gerçek bir şey anlamına gelir – ‘psikonevroz’ teşhisi yeterlidir.” Çünkü nevroz kendisini ancak tedavi süresince, özellikle de bedensel semptomlar ve rüyalarda gösterirdi. Amaç … Okumaya devam et Psikoterapi ve Jung
Projeksiyon-İntrojeksiyon: Kötü mü İyi mi?
Projeksiyon, nam-ı diğer dışa yansıtma.İntrojeksiyon, nam-ı diğer içe yansıtma veya özdeşleşme. Öncelikle her ikisine de birer doğal fenomen, yani psişik birer olgu olarak bakmak, görüşümüzü biraz daha genişletmemize yardımcı olacaktır. Projeksiyon da introjeksiyon da bireyin gelişimi için önemli ve gereklidir. Örneğin, psişenin bildiğimiz en önemli içeriklerinden ikisi olan baba ve anne arketiplerinin (diğer bir deyişle … Okumaya devam et Projeksiyon-İntrojeksiyon: Kötü mü İyi mi?
Sezgi Fonksiyonu Patolojisi Olarak Hipokondriya*
HİPOKONDRİYA: "GERÇEK" YAŞAM İÇİN İÇSEL BİR ÇAĞRI MI? Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu veya Sağlık Anksiyetesi olarak da bilinen Hipokondriyazis (Hipokondri), DSM-IV tarafından somatoform bozukluk olarak tanımlandı ve daha sonra somatik semptom bozukluğu ve hastalık anksiyetesi bozukluğu tanılarıyla değiştirildi. DSM-IV, hipokondriyazisi aşağıdaki kriterlere göre tanımlar[1]: A. Kişinin bedensel semptomları yanlış yorumlamasına dayanan ciddi bir hastalığa sahip olma … Okumaya devam et Sezgi Fonksiyonu Patolojisi Olarak Hipokondriya*
C. G. Jung’un Tipolojisi
Tipoloji, Jung'un en yanlış anlaşılmış ve kullanılmış (arketiplerden sonra!) kavram ve yöntemi olabilir. MBTI testleriyle çalışanlarının kişiliklerini tespit edebildiklerini düşünen yöneticilerin aslında "daha güçlü ve daha etkili ekipler kurmak için" uyguladığı bu yaklaşımın içeriği ve amacı aslında bilinenden çok farklıdır. 1921 yılında yayınlanan “Psikolojik Tipler” (CW/TE 6) içerisinde Jung’un tipolojisi (tip bilimi) detaylı şekilde incelemişti. … Okumaya devam et C. G. Jung’un Tipolojisi
Masal Analizi: Bilinçdışına Psikolojik Bir Yolculuk
Carl Gustav Jung, masalların da aynı rüyalar gibi, arketipsel dünyanın kapılarını açtığını söylemişti. Jung’un meslektaşı ve öğrencisi Marie-Louise von Franz ise Jung'un bu ilgisini bir adım öteye taşıdı ve söz konusu rüyaların amplifikasyonu[1] olduğunda başvurduğu başlıca alandı masallar. C. G. Jung Institut'ta Jung’a dair anlatılan hikayelerden biri de masalların önemi belirtici niteliktedir: Bir gün Institut … Okumaya devam et Masal Analizi: Bilinçdışına Psikolojik Bir Yolculuk
Ruh’un Üzerine Titremek
"Mandalaya verilen yüksek değeri takdir etmek bizim için önemlidir çünkü tabiri caizse “metafiziksel"[1]doğanın aynı nitelikleriyle karakterize edilen bireysel mandala sembollerinin en heybetli anlamıyla çok iyi bağdaşır. Şeyler bizi aldatmadığı sürece, kişiliğin ego ile özdeşleştirilmeyecek psişik bir merkezinden başka bir şey ifade etmezler. Kendi tecrübelerimden yola çıkan çok kapsamlı materyaller temelinde otuz yıl boyunca bu süreçleri … Okumaya devam et Ruh’un Üzerine Titremek
Marie-Louise von Franz’dan…
“Kendi yıldızını takip etmek soyutlanmak, nereye gideceğini bilememek, herkesin yürüdüğü zorlu yolda ilerlemek yerine kendin için tamamen yeni bir yol bulmak demektir. Bu nedenle, insanlarda her zaman kendi içsel benliklerinin benzersizliğini ve büyüklüğünü dış kişiliklere yansıtma ve dış kişiliklerin hizmetkarı, sadık hizmetkarı, hayranı ve taklitçisi olma eğilimi olmuştur. Büyük bir şahsiyete hayran olup bir gurunun … Okumaya devam et Marie-Louise von Franz’dan…
Sembol ve Mit Olarak “Corona” (Covid)
Geçen yıl Nisan ayında C. G. Jung Institut’a bir sembol ödevi yazmak için hazırlanıyordum[1] ve bu, Corona virüsünün pandemik bir durum olmaya başlamasından hemen sonraydı. Kısa bir süre sonra, bu dünyadaki çoğu canlı gibi, korku, şok ve kafa karışıklığı dalgaları arasında buldum kendimi. Tüm süreç çok önemli bir tarihsel olay gibi görünüyordu ve makaleyi Corona virüsü … Okumaya devam et Sembol ve Mit Olarak “Corona” (Covid)