İsviçreli psikiyatrist Carl Jung (1875-1961), psiko-cinsel gelişimin aşamaları (oral, anal, fallik, gecikme süresi ve genital) hakkında teori geliştirmiş olan Sigmund Freud gibi insan yaşam döngüsünün aşamalarıyla ilgili belirli bir teori formüle etmedi. Ancak, hayatı boyunca bize insan ömrünün kronolojik özellikleri hakkında ipuçları ve içgörüler verdi. Jung, 1931'de yazdığı "Yaşamın Evreleri" ("The Structure and Dynamics of the Psyche", … Okumaya devam et Carl Jung’a Göre Hayatın Aşamaları
JUNG PSİKOLOJİSİ (ANALİTİK PSİKOLOJİ)
Arketipler: Sahiplik Meseli
Arketip… ne afili bir kelime. İnsanın aklına hemen Eski Yunan, Mezopotamya ya da Kuzey tanrı ve tanrıçaları geliyor fakat belki de gerçekten neyi konuştuğumuzun farkına değiliz: Baykuşuyla zeki Athena, mucitlerin en yakın dostu Hermes, tanrısal sarhoşluğun (kim bilir, belki de Hayyam’ı köşeye sıkıştırmış olan) mimarı Dyonisos tahtlarında oturmuş kahkahalarla bizi seyretmekte. Fakat öyle görünüyor ki, … Okumaya devam et Arketipler: Sahiplik Meseli
Jung’un “Sınamalar”ı
Sanki biri her birimize söylüyor bunları... Sınamalar'dan...* "Bugün kendini neşesiz, bayağı, küçük düşmüş mü hissettin? Nedenini söyleyeyim mi sana? Ölçüsüz hırsın sınır tanımıyor. Nedenlerin iyiye değil, boş kibrine odaklanıyor. İnsanlık için değil, kendi çıkarın için çalışıyorsun. Tamamlanma için değil, tanınmak için, çıkarını korumak için uğraşıyorsun. Başına hurda demirden bir taç geçiresim var; içinde içine işleyecek … Okumaya devam et Jung’un “Sınamalar”ı
Jung ve Modern İnsan
Ayrıntı Akademi’de başlattığımız ‘Jung Psikoloji Sohbetleri’ kapsamında dün akşam modern insanı konuştuk. Sohbet öyle bir hal aldı ki, öncesinde hazırladığım sayfalarca notu bir kenara bıraktım, katılımcıların ufuk açıcı ve ezber bozucu sorularıyla dans ederek yeni dünyalar keşfetmenin tadını çıkardım. Elbette ki alınan o notların derlenip bir şekilde paylaşılması gerekiyordu, zira neredeyse dört saat süren sohbet … Okumaya devam et Jung ve Modern İnsan
Bir Filmi Analiz Etmek: “Bollywood My Love!”*
Modern çağın peri masalları filmlerdir demişti Marie-Louise von Franz. Masallarsa kolektifin rüyalarıydı: Ortak dokularımız, ortak hikâyelerimiz; sadece duygularımızın ortak işleyişi değil, aynı zamanda da ortak hayallerimizdi bu rüyalar. Analitik Psikolojiyi bir analist olarak keşfetmeye başladıktan çok önce başladım sinemanın büyülü dünyasını okumaya çalışmaya. Sahnede beliren karakterlerin benim parçalarım olduklarını, hikâyenin değişimiyle birlikte benim de değiştiğimi … Okumaya devam et Bir Filmi Analiz Etmek: “Bollywood My Love!”*
‘Yol’un Peşinde
“Dans eden bir yıldız doğurmak için içinde kaos olmalı.” F. Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt Dünyanın, tabiri caizse, altının üstüne gelmiş olduğunu ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını fark etmeye başladığımızdan bu yana tam bir sene oldu. Bu bir sene tamamlanmaya yüz tutarken etrafımda fiziksel bedeninde yıkım ve kıyım yaşamamış insan kalmamıştı. Gün geçmedi ki … Okumaya devam et ‘Yol’un Peşinde
“Kahraman’ın Ölümü”
“Ama sorarım size, insanlar kardeşlerine ne zaman güçlü silahlar ve kanlı eylemlerle saldırır? Bunu ancak kardeşlerinin kendileri olduğunu bilmediklerinde yaparlar. Kurban edenler kendileridir, ancak kurban verme işini karşılıklı yaparlar. Hepsinin birbirini kurban etmesi gerekir çünkü insanın, kardeşinde öldürdüğü kişiyi kurban etmek için kanlı bıçağı kendi saplayacağı zaman henüz gelmedi. Öyleyse insanlar kimi öldürüyor? Onlar soyluyu, … Okumaya devam et “Kahraman’ın Ölümü”
Karanlığın Cazibesi
Karanlığımızı keşfetmek ne zaman bu kadar popüler oldu? Kendi geçmişimizi, travmalarımızı bulup, karanlıktan ışığa çıkarmak ve onları iyileştirmek ne zaman bu kadar ilgimizi çeker oldu? Hayat bizi doğumumuzdan son nefesimize kadar "kendiliğinden" büyütür ve aslında bireyleştirirken ne oldu da "bilinçlenmek" böylesine büyüleyici bir kavram olmaya başladı? Bu sorulara net birer yanıtım yok. Açıkçası bunları birer … Okumaya devam et Karanlığın Cazibesi
“Kolektif Bilinçdışının Arketipleri” *
(par. 82) “Sembollerin (“dönüşüm sembolleri”) varlığı, doğal olarak, vakadan vakaya çok büyük değişim gösterir. Her şey imge formunda, yani sembolik olarak, deneyimlense dahi bu, kesinlikle hayali tehlikeler konusu değil, tüm yaşama yayılan kaderin bağlı olduğu gerçek riskler konusudur. Asıl tehlike, arketiplerin büyüleyici etkisine kapılmaktır ve bu en çok da arketipsel imgeler bilince çıkarılmadığında olasıdır. Eğer … Okumaya devam et “Kolektif Bilinçdışının Arketipleri” *
Kompleksler Hayatımızı Nasıl Etkiler?
Aslında, siz kendi psişenizin yapısını anlayana dek, hayat sizin “başınıza gelir”. Kompleksler -yani bilincinde olmadığınız psişik dinamikleriniz- sizi ve etrafınızdakileri tüketir ve olumsuz şekilde etkiler ya da sizi ve etrafınızdakileri geliştirir ve olumlu şekilde etkilerler. Siz, kendi psişenizin dinamiklerini anlayana dek bu böyle devam eder: Hayatınızın tüm başarı ve hezeyanlarının size ait olduğunu düşünürsünüz ama … Okumaya devam et Kompleksler Hayatımızı Nasıl Etkiler?